Bir sonbahar sabahında,
Gün rengârenk düşlerle doğar;
Yed-i Kudret yeryüzünü,
Baştan başa sarıya boyar.
Güneş biraz gizler de yüzünü,
Topraksa ona gönül koyar.
Bir ikliminin hülyasında,
Bulutlar semada durmadan akar;
Rahmet yüklü her damla,
Cûşa gelip arzı yıkar.
Yapraklar andırır sîm ve zeri,
Uçuşurken havada bir peri gibi,
Kuşlarsa dallarda ağıtlar yakar.
Bir mevsimin aynasında,
Simalara güzel hisler akseder;
Nice yıldız ve kamer,
Geceleri arzıendam eder.
Binbir ismin gölgesinde,
Hikmet dolu her eser,
Huşu ile raks eder.
Bir sonbahar geçerken,
Zor hayatlar yaşanır;
Kimi garip, kimi yolcu,
Kimi dertten usanır.
Öyle anlar olur ki
Kul hâlinden utanır.
Çaresiz bir dünya insan,
Dualara tutunur.
Bir sonbahar duasında,
Eller semaya açılır;
Bütün mevsim hâliyle,
Bu duaya katılır.
Sukût eder sebepler,
Mânialar aşılır;
Bu niyazın sonlarında,
Umuttan kapılar açılır.
Ve…
Bir sonbahar rüyasında,
Mevsim birden değişir;
Geçer bir bir hüzünler,
Yerine sürur yerleşir.
Seherlerde gönüller,
Hızır ile söyleşir…
İbret olur zorlu dünler,
Artık bahara doğar günler.