Boş Sandalye
Bir oda dört köşeli Hepimizin evindeki gibi Hapsedilmiş oraya Bir annenin Bir evladın Bir eşin Ümidi Duvarlar beton rengi Merdiven altında Bir yatak serili Rutubet
Bir oda dört köşeli Hepimizin evindeki gibi Hapsedilmiş oraya Bir annenin Bir evladın Bir eşin Ümidi Duvarlar beton rengi Merdiven altında Bir yatak serili Rutubet
Deizm, eski Yunan filozoflarının miras bıraktığı akımlardan birisidir. Aristo’yla başlayan bu düşünce, heveslerine tabi olup istedikleri gibi yaşamak isteten, kulluk ve itaatten hoşlanmayanlara cazip gelmektedir.
Anladım suçumu, affet Allah’ım, Kapından kovma bu aciz kulunu. Göklere erişti derunî ahım, Kapatma rızaya giden yolunu. Bir daha keremin açılsın öze, Dönmesin yüreğim hicranla
Bir şey yerken içerken, Gece olup yatarken, Kalkınca sabah erken, Mazlumlar hep yürekte Karada, havalarda, Denizde, sahralarda Çöllerde, vahalarda Mazlumlar hep yürekte Takipte, gaybubette Hicretlerde
Kimine göre hayallerin ülkesi Kimine göre hicretin tek adresi Kimine göre kara kıtanın cennet bahçesi Kimine göre çağı geriden takip eden topal Bilirdim ismini filmlerden,
Daima bir ufuk oldun sen bana, Kalbimin bam teli mızrabın için. Dokun bir kez daha ne olur ona, Ağlasın inlesin kalb için için. Senin sesin
Layık görülmüşse bu dert bu başa Tasa tarlasını sür baştan başa Bakma gözlerimden süzülen yaşa İncinse de engin gönlüm var benim Düştükçe aklıma binbir hatıra
Ağır olur cehaletin bedeli Şeytanlar tenhada görmeye dursun Tembelliktir cahilliğin sebebi İçinde heyecan ölmeye dursun İnsanlar azizdir, izzetle yaşar İçinde kocaman cihanı saklar Şerefi, namusu
Bir sonbahar sabahında, Gün rengârenk düşlerle doğar; Yed-i Kudret yeryüzünü, Baştan başa sarıya boyar. Güneş biraz gizler de yüzünü, Topraksa ona gönül koyar. Bir ikliminin
İnanç, ümit ve uhrevî derinlikleriyle bu dünyanın, onu tanıma bahtiyarlığına erenler için, hâlâ tam keşfedilememiş öyle bir büyüklüğü ve büyüsü, el sürülmemiş öyle bir temizlik