
Kur’ân-ı Kerim ve Meali Üzerine-2
Anlayanlar ancak onda anlarlar varlığı, kâinatların arka planını, insanı ve onun kalb ve ruh enginliğini; onun aydınlık dünyasında keşfederler doğru düşünmeyi ve tefekkürün hakiki kaynaklarını
Anlayanlar ancak onda anlarlar varlığı, kâinatların arka planını, insanı ve onun kalb ve ruh enginliğini; onun aydınlık dünyasında keşfederler doğru düşünmeyi ve tefekkürün hakiki kaynaklarını
Kur’ân, Allah’ın, en son peygamberi vasıtasıyla insanlığa mucize derinlikli ve eşi benzeri olmayan bir mesajıdır. Allah bu mesajıyla, son bir kez daha insanoğluna kestirmeden rızasına
Ey Yüce Yaratıcı, bunca zaman yâd ellerde dolaşıp yabancılık yaşadıktan sonra sırtımızda yılların vebali, perişan bir dil, kırık bir kol ve kanatla nihayet kapına yöneldik
Yıllar var hasret kaderimiz oldu. Bulunduğumuz yerde kalmaya hâlimiz müsait değil. Çırpınıp duruyoruz çaresizlik içinde. Dört bir yandan kuşatılmış gibiyiz ve düşürülmek istenen bir kaledekilerin
Şeytan, Allah’ın rahmetinden uzak düşmüş, işi azgınlık ve azdırma; varlığını fitne, fesat, nifak ve şikak ekseninde sürdüren lanetlik bir tali’sizdir. Şeytânettir onun her işi ve
Derinleşmiş bir ruhun gönül yamaçlarına akseden en canlı ışıklar, daha çok yol mülâhazası ve murâkabe anında kendilerini hissettirirler. Bu dünyanın şartlarına göre yaratılan insanoğlunun, dönüp
İçinde bulunduğumuz çağ, vadettiği müspet ve güzel şeylerin yanında, bizim için hep bir ızdırap ve inkisar çağı oldu. Sadece bizim için de değil; onunla tanışırken,
Dünyayı sadece fâni yüzü ve kendi darlığı içinde duyanlar, vicdanın onca genişliğine rağmen hayatlarını zindanda geçiriyor gibi onu karartmış sayılırlar. Bunlardan pek çoğu, böyle bir
‘Bir kitabullah-ı âzamdır serâser kâinat, Hangi harfi yoklasan mânâsı hep Allah çıkar.’ (R. M. Ekrem) Kendine ve çevresine bakmasını bilenler için her zaman dalga
Son bir-iki asırdan beri insanlık hep ızdıraptan ızdıraba sürüklendi, hep ölüm çukurlarının çevresinde dolaştı ve kurtuluş ararken de hep felaket buldu ve felaketlerle yoğruldu. Bu
Kur’ân, indiği dönemdeki ilk muhatabları olan hedef kitlenin bütün muarazalarını onların yüzlerine çalmış ve onlardan, benzer muhtevada bir kitap, bir sure, hiç olmazsa bir ayet
Sonsuzun, kelime ve harfler dünyasında parıldayan ışığıdır Kur’ân. İns u cinnin duygu, düşünce ve his atlasında melekutun sesi-soluğudur Kur’ân. Gün gelip de O, en müstesna