Herkesin elinden gelmeyen ustalık, maharet; her yerde ve herkeste görülmeyen hususiyet, hüner ve hususî bir bilme diye mânâlandıracağımız marifet; hak yolunun yolcularınca, bilmenin bilenle bütünleşip
Huy, tabiat, seciye de diyebileceğimiz huluk; yaratılışın en önemli gayesi, cebr-i halkînin gerçek buudu ve insan iradesinin “halk” hakikati üzerinde ilâhî ahlâk hedefli tasarrufudur. Bu
Fakirlik, yoksulluk, muhtaç bulunduğu şeylere sahip olamama mânâlarına gelen fakr; erbabınca, kalben bütün varlıktan vazgeçip sadece ve sadece abd ve Mâbud münasebeti içinde bulunma, yalnız