
Gönül İnsanı
Küskünsün bilmem ki beklentin nedir Hak hukuk deyip koşturdun senelerdir Beklediğini bekler ise senden diller lâl kesilir Bir sihirli meltem ile gelsin zulmetli nefsin eceli
Küskünsün bilmem ki beklentin nedir Hak hukuk deyip koşturdun senelerdir Beklediğini bekler ise senden diller lâl kesilir Bir sihirli meltem ile gelsin zulmetli nefsin eceli
Gurbetler deryası ruhumun hâli Bir adım atmaya yoktur mecali Bulmak kolay değil renkte kemâli Kolay mı dokumak aşk gergefini Bir adım atmaya yoktur mecali
Devran başka başka ama olanlar hep güzel, Değiştirilmez öyle takdir etmişse Ezel; Gönüllerimiz Seninle şen-şakrak yaşadı, Lütfeylesin dahasını Kudret-i Lemyezel. Teveccüh eylersen yüce dağları aşarız,
“Hayât-ı âile” isminde bir ma’îşet var; Sa’âdet ancak odur… Dense hangimiz anlar? Hayât-ı âile dünyâda en safâlı hayat, Fakat o âlemi bizler tanır mıyız? Heyhat!
Peygamber ocağında yok edilen peyman için, Masum gırtlakları sıkarken çıkan her can için, İzbe hücrelerden sızıp fışkıran al kan için, Ben toprak olur, çamur olur,
İncelerden ince Senin o füsunkâr gözlerin, Melek nağmeleri tıpkı büyüleyen sözlerin; Tek yoldur Hakk’a ulaştıran nurefşân izlerin, Yanıltmayan rehberidir o yoldaki bizlerin, İncelerden ince Senin
Âsûde bir şafağın az sonrası, Yollara düşer bir umut yolcusu. İçinde kanarken hicran yarası, Yollara düşer bir umut yolcusu. Bağlarında katmerli güller biten, Dallarında yanık
Bitmedi, bitmeyecek özleminin şarkısı, İstiyorum inlesin sinemde hiç dinmeden; Gönlümün âh u vâhı ve içten yakarışı, Sûzişî nağmelerle yükselsin hep sinemden. Kesilmesin seninçün yükselen âh
Semâ-peymâ iken râyâtımız tuttun zelîl ettin; Mefâhir bekleyen âbâdan evlâdı hacîl ettin; Ne âlî kavm idik; hayfâ ki sen geldin sefîl ettin; Bütün ümmîd-i istikbâli
Dinledim de kalbimin ritmini perperişan Çığlık çığlık üstüne, nefsimde ayn-ı isyan Yanıyor ruhum yanıyor, kor ateşte biryan Gir gönlüme, berd-i selam ol yâ Resûlallah! Beklerken
Hasretini çektiğim, Senden haber bekledim, Çöle yağmur nasılsa, geceye nasıl fecir! Parmaklıklar ardında günü güne ekledim, Hicranım kollarımda, küflü, paslı bir zincir. Uçan kuşlara sordum,