Hak yolcusu! Tut üstadın elinden, Âri eyle kem sözleri dilinden; Bırak, terk et dünya yükün belinden, Üstadın sözünden cayma, fenadır. Açılır gönlüne nice âlemler, Pervaz
Bir meleğin kucağına emanet olacaksın Korkma dediler henüz yolun başındayken İlk kelimem, ilk gördüğüm, ilk tebessümüm Rahmeti Sonsuzun mütecelli temsilcisi Biricik annem benim Derin bakışları
Yusuflara… Kapkaranlık gecede gökler yarıldı birden Bizleri can evinden vurdular anneciğim Depremlerle art arda yer oynadı yerinden Kol-kanat bırakmadı kırdılar anneciğim Lâl kesildi vicdanlar, kör
Gufraneke ya Rabbena Acizim, hem de zelil oldum Muhtacım, hem de meyyit oldum Mahlûkum, hem de hakir oldum Veysel Karanî münacatı terennümündeyim Acizliğimi, fakirliğimi ve
Yüreğimin derinlilerinden Çağlayan bir deli ırmak Nicedir zorluyor bentlerini Gönlüme duvarlar örüyorum Rabbime dualarla sığınıyorum Yüreğimin derinliklerine kilitledim En bakir, en güzel sevdaları Anahtarı Sevgiliye
Kimsenin doğrusuyla eğrisiyle uğraşmaz Suçlamaz hiç kimseyi eksik kusur aramaz Yürüdüğü Hak yoldan bir milim dahi şaşmaz Soluk soluğa koşar durmaz gönül insanı Daima ölçüsüdür
I. Kim ki ruhunu cazip bir kafesle bulmuşsa ayna karşısında mutlaka iffetle sınanmıştır o. İnce kemikli elleriyle aralarken ıslak saçlarını ve iyice çözerken ince ve