Kur’ân’da Allah’ın (celle celâluhu) kulunu, kulun Rabbini sevmesi var mıdır? Kur’ân’ı az çok tanıyan herkesin, bu soruya olumlu cevap vermesi gerekir. Çünkü Kur’ân, bunun doğrudan
Bir göç hikâyesi… Ne bir kıtadan bir kıtaya ne de bir diyardan bir diyara. Bu göç, balığın başının bir yanından diğer yanına. Göç
Parayla alınıp satılmayan, imalatı yapılmayan insan, mükemmel cihazlarla donatılmış, Allah’ın (celle celâluhu) matmah-i nazarı, harika bir sanat eseri ve kâmil bir varlıktır. İnsan, akıl ve
Cânıma cân ol, kalmasın dilimin ucunda, Dalgalansın aşk şehbâlin hep gönül burcunda; Derdimin dermânı Senin kutlu avucunda, Bu bîçâre ruh Sana hep vuslat amacında…
Efendimizden (sallallâhu aleyhi ve sellem) imtihanla alakalı bize ulaşan çok sayıda beyan vardır. Bu beyanlar arasında özellikle Habbâb ibn-i Eret hadisi, inanan insanların davaları uğrunda
Aynı ana babadan dünyaya gelen veya ebeveyinden biri ortak olanlara kardeş; bunların arasındaki kan bağına dakardeşlik denir. Kur’ân-ı Kerim’de insanlar arasında Hz. Âdem’in (aleyhisselâm) neslinden
