Hakkın Sesleri
Duygusuz olmak kadar dünyâda lâkin derd yok; Öyle salgınmış ki mel’un: Kurtulan bir ferd yok! Kendi sağlam… Hissi ölmüş, rûhu ölmüş milletin! İşte en
Duygusuz olmak kadar dünyâda lâkin derd yok; Öyle salgınmış ki mel’un: Kurtulan bir ferd yok! Kendi sağlam… Hissi ölmüş, rûhu ölmüş milletin! İşte en
“Onlara: ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın.’ denildiği zaman, ‘Biz ıslahtan başka bir şey yapmıyoruz.’ derler. Gözünü aç, iyi bil ki: Onlar yok mu, işte asıl müfsid onlardır,
Hakkın Sesleri Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz: Gelmişiz dünyâya milliyyet nedir öğretmişiz! Kapkaranlıkken bütün âfâkı insâniyyetin, Nûr olup fışkırmışız tâ sînesinden zulmetin;
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 39/9). Olmaz ya… Tabî’î… Biri insan, biri hayvan! Öyleyse, “cehâlet” denilen yüz karasından, Kurtulmaya azmetmeli baştan başa millet.
Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş… Sesler de: “Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş!” Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından, Tek kol da “Yapışsam…” demiyor bir tarafından!
Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak… Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani, görsem de gözümle: Îmânı olan kimse gebermez bu ölümle. Ey
Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım: Ne yapıp ye’simi kahreyleyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!… Ah!
Yâ İlâhî bize tevfîkini gönder… — Âmin! Doğru yol hangisidir, millete göster… — Âmin! Rûh-i İslâm’ı şedâid sıkıyor, öldürecek. Zulmü te’dîb ise maksûd-i mehîbin, gerçek,
Yâ Rab ne hatîbdir ki makber: İnsanlara en derin meâli, Bir vahy-i bülend kudretiyle, Telkîn ediyor lisân-ı hâli! Ondan da alınmıyorsa ibret, Yok bir daha
Kiminin yâd-ı ihtirâmı kalır, Kendi gittikte cânişîni olur; Kiminin bir yığın meberrâtı, Toplanır, heykel-i metîni olur; Kiminin de olanca hâtırası, Böyle bir sâye-i hazîni olur!
Şu fânî zindegâniyle hayât-ı câvidânînin, Telâkî-gâhıdır makber denen son menzil-i ârâm. Hayat ölmekle bitmiş olsa bir şey anlaşılmazdı, Evet, bir ömr-i sânî var: Değil hilkat