Buralar mı? Mevsim kış, donmuş şadırvan,
Hava ayaz, buz tutmuş akan kurnalar.
Ah bir bilsen! Bahara vurgun bahçıvan.
Dönecekler… Şimdi gurbette turnalar.
Kaderlerine zalimin ağı düştü.
İffetin bedeli midir tutsak sunalar?
Düşlerine kafeste kırağı düştü.
Çıkacaklar… Şimdi halvette turnalar.
Biliyor parmaklıklar, kol kanatları.
Semaya açılan eller yan yanalar.
Renk renk muavenet, ortak sanatları.
Uçacaklar… Şimdi uzlette turnalar.
Derin yaraları, tam iyileşmeden,
Engin şefkat ile doğrulan analar!
Uzlaşıp her konuda ikileşmeden,
Konacaklar… Şimdi hizmette turnalar.
Yaprak gibi dostları döküldü güzün.
Ruhen değil, birkaç tepe uzaktalar.
Güfteler sıla bugün, besteler hüzün.
Gelecekler… Şimdi hicrette turnalar.