M
Bu bendeki bir dert ki, anlatamam kimseye
Kulak verip de beni dinler misin kardelen
Sardı tüm benliğimi, mecalim yok gülmeye
Sende benle ağlayıp, inler misin kardelen
K
Dinlerim ben dertliyi lakin çare olamam
Sen derdini sadece Hakka arz et menekşem
Ben de senden farksızım günler var ki gülmedim
Bu halime takılıp kınadılar menekşem
M
Mis gibi sıla kokan eş, dost mektuplarında
Taze güller yeşerir eski anılarında
Hatıralarla dolu gurbet akşamlarında
Hasret denen türküyü söyler misin kardelen
K
Bir eşim var arayan dostlar kesti selamı
Öldü diye sevinip okutmuşlar selâmı
Savamadım başımdan hasret denen belamı
Sen söyle türküleri ben dinlerim menekşem
M
Bütün duyguları bir deftere yazmanın
Dertlerini duymayan duvara anlatmanın
İçinde ne var ise hep içine atmanın
Ne demek olduğunu bilir misin kardelen
K
Yaz deftere menekşem bütün olup biteni
Duvarlar kulak olup sessizce dinler seni
Unutma hep yanında duyan gören bileni
Yarın anı olacak paylaşırız menekşem
M
Dostu oldum kaç defa sabahsız gecelerin
Defterimde yeri yok, anlamsız hecelerin
Çözemedim bir türlü bu zor bilmecelerin
Cevabını sen bana çözer misin kardelen
K
Ben ki baykuş misali sır dolu gecelerim
Yazar çizer ağlarım hep vuslat hecelerim
Zihnimde kördüğümdür bütün bilmecelerim
Diş tırnak döktüm amma çözemedim menekşem
M
Ne kadar tattırsa da ayrılık acısını
Unutamazsın yine onun hatırasını
Bir kenara bırakıp acısı, tatlısını
Hepsini bir kalemde siler misin kardelen
K
Sende insaf yok mudur deşiyorsun yaramı
Unutmak mümkün müdür kaşı, gözü karamı
Sildim cümle varlığım mal menali paramı
Bir tek o var aklımda, silinmiyor menekşem
M
Anlat sende içini, dök dışına ne varsa
Hiç düşünme kalbimi, bırak yansın yanarsa
Bu derdi sen benimle paylaşır mısın, yoksa
Bakıp bakıp halime güler misin kardelen
K
Anlatsam kim anlar ki döksem ne varsa dışa
Kim bir damla su verir bencileyin yanmışa
Ben baharı beklerken döndü mevsimler kışa
Bende gülecek hal yok sende var mı menekşem
M
Bilirim ben yerini, sormam sana nerdesin
Senin yurdun dağlarda, sen hep yükseklerdesin
Nasıl gelsem yanına, sen hep yükseklerdesin
Eğilip de elimden tutar mısın kardelen
K
Biliyorsan yerimi çık gel de dertleşelim
Gönlü daraltan derdi pay edip bölüşelim
Ağlanacak halime beraber gülüşelim
Baş üstünde yerin var bekliyorum menekşem
M
Ah gurbet, sen içimde dinmeyen bir sancısın
Bazen iyisin amma çoğu zaman acısın
Ey kardelen! Sen bana neden yabancısın
Çaldım işte kapını, açar mısın kardelen
K
Yârânıdır ölümün sadık dostlar gurbetle
En kahpe hançerini vurur kalbe hasretle
Her kapıma geleni alsam da ben kesretle
Gönül kapılarını sürgüledim menekşem
M
Senin de gözlerin yaşlı, ağlamışsın besbelli
Yoksa sen de benim gibi naçar mısın kardelen
Bu topraktan çıkıp da dağları delmişsin ya
Mevsimin gelmeyince açar mısın kardelen
K
Ağlamamak mümkün mü şu dünya diyarında
Na-çarım ki gurbetin en büyük pazarında
Kalakaldım kimsesiz sebebler nazarında
Yazılan gelir başa şaşmaz kural menekşem
M
Derdimi de dinledin, sana ağır gelirse
Yine toprak altına kaçar mısın kardelen
Ya ölüm günü gelip de alırlarsa ruhumu
Benimle gökyüzüne uçar mısın kardelen
K
Dert ben de salkım saçak ettiğimiz hasbihal
Boynumu büken dertler, değil evlad-u îyal
Ümmet gider girdaba gamsız gırla kîl-û kal
Göğü yeri fark etmez ben burdayım menekşem.
“Hayrullah Paşoğlu’nun ‘Kardelen’ şiiriyle hasbihal…”