Şehr-i Yâr
Ey nurlara bürünmüş güzel şehir Sahibin ne güzel, sen ne güzelsin Ezelden ebede çağlayan nehir Sahibin ne güzel, sen ne güzelsin Ne sana ne sahibine
Ey nurlara bürünmüş güzel şehir Sahibin ne güzel, sen ne güzelsin Ezelden ebede çağlayan nehir Sahibin ne güzel, sen ne güzelsin Ne sana ne sahibine
Ömürler daldaki bir kuru yaprak Bu devir ne kadar zorlu hayatlar Kömür tozu kalpler bizden çok ırak Bîhemtâ elmaslar Nurlu Hayatlar Kara zindan bakar Karadeniz’e
Mevsimin kışıydı, esti sert bir rüzgâr Dalında durmayan yaprağa mı küseyim ben şimdi Yoksa yaprağı bağrına basmayan toprağa mı Kokusunu uzaklardan duyduğum Bahara mı küseyim
Bir gül goncası âdeta çehresi hâle oğul Kıssa bu ya Bize düştü almak hisse Bir baba ki ‘Ebun Rahîm’ nâm yüreği memlû hiss Cân u
Kâinat bir bilmece, kaos hüküm sürüyor Her müşkilin hallini bilen sensin dediler Zalimin zulmü yaman, mazlumlarsa inliyor Her hakkı sahibine veren sensin dediler Bozkıra döndü
Geçen yılki 11 Ekim Dünya Kız Günü’nden benim de haberim Michelle Obama’nın instagram paylaşımıyla olmuştu. Paylaşım bir videoydu. Güne özel yazılmış bir şarkı ve eşlik
Hizmet Hareketinin en önemli vasıflarından biri, eğitim çalışmalarına önem vermesidir. Özellikle Türkiye’de siyasi zihniyetin hırs ve intikam duygularıyla kapattığı dershaneler, pırıl pırıl bir neslin yetiştirilmesine
Biz dört bacanaktık, dört ayrı diyardan Bir baba ocağında harman olduk saba yeliyle Biz dört bacanaktık, içi has ayardan Selam ederdik birbirimize gönül diliyle