Akıllara durgunluk veren çeşitlilikte yaratılan mahlûkat, hayatlarını devam ettirirken nihayetsiz ihtiyaç ve hadsiz düşmanla karşılaşır. İhtiyaçlarına ulaşmaları ve tehlikelerden korunmaları için sayısız hikmetle kuşatılmış sistemlerle donatılır. Âdil ve Hakîm Rabbimiz, bütün bu çeşitlilik ve faaliyet içinde, yarattıkları arasında çok hassas ölçüler koyar ve harikulade dengeler kurar. Bu hususta canlıların avlanma ve savunma sistemleri de âhenkle işleyen mekikler gibi vazife yaparlar. Bir taraftan avcı hayvanlar mükemmel avlanma taktikleriyle rızıklarına kavuşurken diğer taraftan av konumundakiler de farklı şekillerde savunmada bulunur.
Hafîz-i Mutlak, her bir mahlûkunu anatomisine ve fizyolojisine uygun şekilde donattığı savunma mekanizmaları ile korur. Bazılarını zehir gibi kimyevî silahlarla teçhiz eder, bazılarını da bulunduğu ortamda kamufle ederek görünmez hâle getirir. Bazı hayvanları çok hızlı ve çevik yaratmıştır. Bunlar çok süratli kaçar, ağaca tırmanır veya uygun bir çatlağın içine dalabilir. Bazıları da aniden görünümlerini değiştirip düşmanlarını şaşırtıp kurtulurlar. Bir kısım hayvanlar yavaş hareket etse de bulunduğu yerin rengine bürünür veya daha güçlü başka bir canlıyı taklit eder. Bazıları da pek çok taktiği art arda kullanarak düşmanını şaşkınlığa uğratır. Her biri mükemmel bir ilim, kudret ve irade gerektiren savunma mekanizmalarının, akılsız ve şuursuz tabiat ve tesadüflerle ortaya çıkması mümkün değildir.