Söylesem incinir, derdin bile gönlü var
Gönlümde o derdin benden fazla ömrü var.
Saklanmış şu canıma, başka yeri yok onun,
Sanki bu canımın ondan başka yeri var.
Her zamanın bir zorluğu vardır. Her zorlukta da Cennet gibi bir kolaylık vardır. Bu dönemin en zor yanlarından birisi de enaniyet dolu yalnızlıklardır. Büyük imtihanlardan geçen insanlar için bu yalnızlık diğer insanların yalnızlığından daha tehlikelidir. Zira büyük imtihanların kırılma noktaları vardır. Onlar için ya iyiden yana kırılır ve ebediyetin kapısı o insanlara aşkla açılır ya da kötüden yana kırılır ve herkes Allah’ın kudretini unuturcasına enaniyet yalnızlıklarına dalar ve Cehenneme gitmelerine gerek kalmayacak bir ateşin içinde kendilerini bulurlar.
Büyük imtihana tâbi olanlar derdi büyük kimselerdir. Onların yolları, çeşit çeşit, aşılmaz ve çetrefilli dertlerle donatılmış olmasına rağmen, hayatlarında ayağa takılan bir çakıldan şikâyet etme yoktur, dağların yanında çakılların hükmü söz konusu bile değildir.
“İnsan derdi kadar devleşir.” düsturuna binaen sözü de sazı da nazı da ona göre bir kıvam çilesindedir. Derdi kendi olanın ise, aslında gördüğü her şey kendisinden bir parçadır.
Allah’a (celle celâluhu) âşık olmuş ve hayatının bir kısmında dahi ihlasın zirvesini yaşamış insanlar her şeyde Allah’ı gördüklerinden dilleri de gönülleri de dünyaları da hep Cennet gibi güzeldir. Onlar Allah’tan uzak kalırlarsa derin bir yalnızlık yaşar ve müthiş bir dert ile kıvranırlar.