
Kadere Rıza
Bugün hep dertli hüzünlü besteler söyledim durdum Nerde bir zamanlar bülbüllerin şakıdığı yurdum Kutlu beldelerden bize esintiler ulaşırdı Göklerin ruhanileri aramızda dolaşırdı. Her gün cihanın

Bugün hep dertli hüzünlü besteler söyledim durdum Nerde bir zamanlar bülbüllerin şakıdığı yurdum Kutlu beldelerden bize esintiler ulaşırdı Göklerin ruhanileri aramızda dolaşırdı. Her gün cihanın

Bir gece ansızın, işten kovuldun; Kılavuzlarla yollara koyuldun; Meriç’te kefensiz kabre konuldun; Ne oldu sana dost, kalk, kendine gel. Mecburen, aç susuz yollara düştün, Hürriyet

Çocukluğum geldi geçti, heyhat sanki bir rüya. Geçmeyecekti o günler, bitmeyecekti güya. Yine hicranla yâd ettim, yüreğim yandı benim. O günleri anınca gönlüm hüzne daldı

İmanı, aksiyonu at başı gidiyordu Kimseden çekinmiyor, tereddüt etmiyordu Şöhret peşinde koşan katiller, haramiler Çukur kazıp kızları diri diri gömenler İntikam hisleriyle oturup kalkanlardan Altın

Yayla gibi yüreğiyle Bükülmeyen bileğiyle Lebaleb dolu sevgiyle Beklediğimiz kahraman Fani olmuş sevdasında Yatar kalkar hep aklında Yer almış hakkın safında Özlediğimiz kahraman Mütevazı, başı