Hakkın Sesleri
Duygusuz olmak kadar dünyâda lâkin derd yok; Öyle salgınmış ki mel’un: Kurtulan bir ferd yok! Kendi sağlam… Hissi ölmüş, rûhu ölmüş milletin! İşte en
Duygusuz olmak kadar dünyâda lâkin derd yok; Öyle salgınmış ki mel’un: Kurtulan bir ferd yok! Kendi sağlam… Hissi ölmüş, rûhu ölmüş milletin! İşte en
Hazreti Yusuf’un (aleyhisselâm) Mısır’da temekkün etmesi, Yusuf sûresinde iki yerde geçer. “Temekkün”; yerleşmek, vakarlı veya temkinli olmak veya bir sultanın yanında rütbe sahibi olmak anlamına
Banu bir buçuk yıldır küçük kızıyla birlikte bekliyordu. Eşinden ayrı kalmamak için geldiği doğunun bu ücra ilinde bir yıldır eşini göremiyordu. En sonunda dayanamayıp ifade
Her günüm sanki son gün, yaklaşırım ölüme Dağ gibi günahları sığdırdım ben ömrüme Ağyarı yerleştirdim “meclâ-yı Hak” gönlüme Rahmeti hecelerim huzuruna gelirken Bir tutam ümidim
Çocukluğum geldi geçti, heyhat sanki bir rüya. Geçmeyecekti o günler, bitmeyecekti güya. Yine hicranla yâd ettim, yüreğim yandı benim. O günleri anınca gönlüm hüzne daldı