
Orada Uzakta Bir Cami
Orada uzakta buğu buğu mazi kokan bir cami vardı. Aslında hemen her mescit, cemaati, gelip gideni ve Hakk’a açık ufkuyla yeryüzünde gökler ötesine en yakın

Orada uzakta buğu buğu mazi kokan bir cami vardı. Aslında hemen her mescit, cemaati, gelip gideni ve Hakk’a açık ufkuyla yeryüzünde gökler ötesine en yakın

Doğru yolu gösterme, gönülleri Hakk’a uyarma; söz, yazı ve daha değişik vesileleri değerlendirmek suretiyle kalben, fikren insanların Allah’a ulaşmasına engel sayılan mâniaları bertaraf ederek duygu

İmanlarımız ve ümitlerimizle dopdolu, irade ve azimlerimizle yay gibi gergin, hülyalarımızla yarınların yemyeşil yamaçlarına sarkmış, tatlı bir ruhî temaşanın çağrıştırdıklarını şuurlarımızın lisanına dökerek bir kere daha “gelecek” diyoruz. Mânâ ve ruhla

Zamandan bir parça ve çağ da demek olan vakit; sofîlerce, Hak yolcusunun üzerine akıp gelen ilâhî vâridât ve kurb dalga boylu tecellilerin zamanıdır ki; böyle

Dünyayı sadece fâni yüzü ve kendi darlığı içinde duyanlar, vicdanın onca genişliğine rağmen hayatlarını zindanda geçiriyor gibi onu karartmış sayılırlar. Bunlardan pek çoğu, böyle bir darlığı her

Kaybolma, belirsizleşme diyebileceğimiz “gaybet”; kalbin, madde âlemiyle olan alâkalardan uzaklaşması, hatta “mâsivâ” dediğimiz, Allah’tan gayrı her şeyden tecerrüd etmesi demektir ki, “gayb” sözcüğünün ifade ettiği

Sevgi yaşatan bir iksirdir; insan sevgiyle yaşar.. sevgiyle mutlu olur ve sevgiyle çevresini mutlu eder. İnsanlık sözlüğünde sevgi bizim canımızdır; biz birbirimizi onunla hisseder, onunla

Dalma, içine gömülme, boğulma mânâlarına gelen “gark” kelimesinden türetilmiş istiğrak; kendinden geçme, dünyayı unutma, kalbini dünyevî endişelerden temizleyip bütünüyle Hakk’a yönelme.. ve binnetîce vecde gelerek

Yüce Yaratıcı ki, vücudu bütün varlığın dayanağı, kudreti her şeyin güç kaynağı, iradesi eşya ve hâdiselerin üzerinde akıp gittiği biricik yörünge, marifeti de canlarımızın canıdır. Vücuduyla cihanlara varlık

Katmerli gurbet de diyebileceğimiz iğtirab; sürekli düzelmeleri bozulmaların takip etmesi ve salâhları fesatların kovalaması; gece-gündüz devridaimi gibi, gönlün biraz aydınlanmasını müteakip hemen yeniden karanlığın bastırması

Esasen toplumumuzda, tıpkı metafizik mülâhazalar gibi, bir medeniyet, bir kültür, bir sanat istidadı bulunmakla beraber bu potansiyel dinamikleri pratiğe geçirecek hakikat âşığı kahramanlar bulunmadığından, ciddî

Gariplik, yabancılık, vatandan ayrı düşme mânâlarına gelen gurbet; sofiye ıstılahında, Maksûd’a ulaşabilmek için, o güne kadar alışılagelen dünya ve onun câzibedar atmosferinden uzaklaşma veya o atmosferde