Affeder misiniz bizi masum bebekler? El bebek gül bebek büyüterek uçurmaktı dilekler. Yıllar var ki dört duvar arasında aç bîilaç, kimsesiz. Öksüz ve yetim kaldınız
Bir destan yazılmalı asrın felaketine Duygular cem olmalı dehrin helaketine Sanki bir kâbus çöktü ülke saadetine Milletim kan ağlıyor yediden yetmişine Bir değil iki deprem
Vicdanları dupduru, meşale ellerinde Yürüdüler yolları usanmadan, bıkmadan Sıra sıra buzullar, bozkırlar önlerinde Kadın erkek gittiler korkuya kapılmadan Yeni bir destan için ilk adımı attılar
Unutma Toprağının altında Üsttekilerden çok daha fazla Şehit bulunan Mübarek Anadolu’da Asrın şanlı yiğidi Geldi dünyaya… Gelecekte elbette Atacak mekiğini Tecdit gergefinde Vuracak saykalını İslam’ın
İnsan olmak ağırdır! Yansa isyan ateşi, Gözyaşı ikliminde nice gönlü soldurur. Zuhur etse semadan ilahî af güneşi; Âdem Nebî cismiyle, kul hayata tutunur. Sevdiğini yitirmek
Sanki sabaha küskün hüzün yüklü tan yeri Ne zaman biter bulutların mahzun seferi Sağımız yangın duman, solumuzda seller var Kalbler kırık kederli, peşimizde canavar İman