Ruh-u Enîn
Ah u eninle bulutlar silerken gözlerinin yaşını Soğuk hücrelerde bir bebek çeker iç Bir annenin feryadı kuşatırken gönül kışını Unutulan insanlık için ağlar gecelerde Meriç
Ah u eninle bulutlar silerken gözlerinin yaşını Soğuk hücrelerde bir bebek çeker iç Bir annenin feryadı kuşatırken gönül kışını Unutulan insanlık için ağlar gecelerde Meriç
Masmavi, engin denize doğru dalıp gitmişti; denizden de derin gözleriyle. Deniz gökten almıştı maviliği; ya gözlerindeki acı, rengini nereden almıştı? İyiden iyiye yöneldi bakışları, acının
Sormayın bana artık nerelisin Bilmiyorum Memleketim mi? O artık düştü yetim O günden beri kanıyor içim Ateşler içindeyim Yanıyor kalbim Batınca her gün ufkumda doğan
Gecenin sessizliğinde, rüzgârın ıslığı eşliğinde Ya ölüme gitme ya da ölümü beklemeyi bilme Karlar yağdı içime, kış mevsimini tatmayan gönlümde Kaderime ayrılık cemresi düştü Buz
Diriliş lütfet ya Rab Bu asırda bizlere Vatanım gönlüm harap Derman gerek dizlere Yirmi birinci asır Olsun diriliş asrı Tüm dünyaya münhasır Sevgi, adalet kasrı
(Mehmet Ali Şengül Hocamızın aziz hatırasına…) Muhabbetten, sevgiden bir sebildi “Göz aydınlığı” baldan tatlı dildi Milyonların kalbindeki kandildi Bir yiğit insandı Şengül Hocamız Ahde
Yanıma aldığım korku, endişe ve bir miktar kuru hayali, kafamın içindeki bölmelere özenle yerleştirdikten sonra yola koyuldum. Kimine göre aşırı hassas, kimine göre ise oldukça
Uyku, bir insanın uyarılarla uyanabileceği bir şuursuzluk durumu olarak tanımlanmaktadır. Ölümün kardeşi olarak da görülen uykunun komadan bu yönüyle ayrılmasıyla, çok hafif uykudan
Yargı sistemi, geçmişten günümüze kimi zaman bir kliğin, kimi zaman bir ideolojinin, kimi zaman da bir inanç veya mezhebin bekçiliğini yapmış ve varlık sebebi olan
Gittikçe artan çevre felaketleri, küresel ısınma, nükleer silahlanma ve tekrar kutuplaşmaya başlayan dünya, kıyamet senaryolarını akıllara getiriyor. Bunun yansımalarını edebiyat dünyasında ve film endüstrisinde de
Deve idrarının tedavide kullanılması ile ilgili hadis-i şerif, ilahiyatçılar ve felsefeciler arasında hep niza vesilesi yapılmıştır. Hâdisenin cereyan ettiği şartları ve bizzat yaşayan kişilerin durumlarını