Aynadaki İnsan
Risale-i Nur, iman hakikatlerini kendine özgü bir üslupla anlatan müstesna bir eserdir. Üstad Bediüzzaman, külliyatı temsil eden Sözler için şöyle der: “Sözler tasavvur değil, tasdiktir..
Risale-i Nur, iman hakikatlerini kendine özgü bir üslupla anlatan müstesna bir eserdir. Üstad Bediüzzaman, külliyatı temsil eden Sözler için şöyle der: “Sözler tasavvur değil, tasdiktir..
Kur’ân-ı Kerim’in insan kelâmı olmadığına dair binlerce delilden biri de onun söz dizimidir. Hiçbir beşerin bu seviyede bir metin oluşturması şimdiye kadar mümkün olmamıştır ve
Güneş, ay, yıldızlar, çiçekler, kuşlar, denizler… Maddî âlemde sıradan varlıklar olarak baktığımız cisimlere farklı mesajlar içeren bir işaret, bir gösterge olarak bakmak mümkün mü? Hayatımızı
Doğup büyüdüğü topraklar, binlerce Hizmet gönüllüsü gibi Hüseyin’e de dar gelmeye başlamıştı. Her gün kapısının çalınmasını beklemek olacak iş değildi. Durumu eşi ile konuştu. O
Yeryüzü ekranı, harikulade bir intizam içinde, mevcudat silsilesini yansıtıyor. Görüntüler, sesler, gündüzler, geceler ve hızla akıp giden zaman… Bir anda sayısız hayat karesi kayıt altına
“Kâinatın Yaratıcısına olan inanç, ilmî araştırmanın en kuvvetli muharrik gücüdür.”(1) Albert Einstein Harvard öğretim görevlilerinden genetikçi Richard Levontin şöyle diyor: “Bizim materyalizme bir inancımız var,
İnsan beyninin harikulade fonksiyonları arasında, Rabbimizin Basir, Semi ve Hafiz isimlerinin tezahürleri olan görme, duyma ve hafıza sistemleri bilhassa dikkat çeker. Fizikî sebepler planında, oksipital
Bilim insanlarına göre, henüz birçok yönü ile keşfedilmeyi bekleyen beynimiz, birbiriyle irtibatlı dışta kabuk (korteks) ve içte beyaz maddeden müteşekkil, kompleks bir yapıdır. Dıştaki korteks
Odasında yalnızdı. Kitaba dalmış, vaktin nasıl geçtiğini fark etmemişti. Gözlerini oğuşturdu; kitabı masanın üzerine bıraktı. Kalktı, pencereden dışarıya baktı. Gecenin karanlığında, sokak lambalarının ışığında, yağmur
Magdeburg, Doğu Almanya’daki Sachsen-Anhalt eyaletinin başkenti. Düz bir araziye kurulmuş, orta ölçekli ve düzenli bir şehir. II. Dünya Savaşı’nda yerle bir edilmiş. Şehirden geçen Elbe
1882 yılında doğan Eşref Edib Fergan, gazeteciliği “Milletin maddî, manevî terakki ve tekâmülü yolunda elden gelen hizmeti ifa” şeklinde anlayıp uygulayan şerefli ve edepli bir
Güzel Söz “Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı: Güzel söz, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları ise göğe doğru yükselmiş bir ağaç gibidir ki