
Buruk Bayramlar
Nice zamandır bayramı bekler olduk Beklerken, güller çiçekler gibi solduk Mevsim kış gibi görünse de üzülme Ramazanda bahar neşvesiyle dolduk Mazlumların mağdurların boynu bükük Bükük
Nice zamandır bayramı bekler olduk Beklerken, güller çiçekler gibi solduk Mevsim kış gibi görünse de üzülme Ramazanda bahar neşvesiyle dolduk Mazlumların mağdurların boynu bükük Bükük
Şırıl şırıl akan ırmağın kenarında Seyrederken ışıl ışıl yıldızları Aşka dönen karanlığın bağrında Mest ederdi ruhları efsunlu yaldızları Göz göze gelir sohbete dalardık Sevgi dökülürdü
Büyük bir metropolde yaşıyordu. Arada bir görüşüyorduk. Birlikte geçirdiğimiz zaman dilimleri berekete vesile oluyordu. Hayatın çemberinden geçmiş, ticaretin zirvelerinde dolaşan, felsefeyi seven, hikmetli sözlerden etkilenen
Gurbetler deryası ruhumun hâli Bir adım atmaya yoktur mecali Bulmak kolay değil renkte kemâli Kolay mı dokumak aşk gergefini Bir adım atmaya yoktur mecali
Hayatımız sırlı bir yolculuğa benzer. Yolun kendine göre zorlukları vardır, ama yolda olmak güzeldir. Yolculuk, keşfin kapılarını açar; ufka kapı aralar. Bazen yolculuk öze dönüştür;
Izdırabın yoksa gecelerde Yangından haberin yok demek İstiğfarın yoksa seherlerde Günahlardan bîhabersin demek Gel vazgeç bu fâni hülyalardan Ötelere yelken açmaya bak Sana bir mesaj
Ramazanın son günleriydi. İftar davetine gelenler sohbet ederken ev sahibi de masadaki eksikleri tamamlamak için mutfakla salon arasında mekik dokuyordu. Masa, salonun yola bakan tarafına