Kendi Kendimizle Yüzleşme veya Muhasebe-2
İnsanın kendiyle yüzleşmesi ve hayatını hepحَاسِبُوا أَنْفُسَكُمْ قَبْلَ أَنْ تُحَاسَبُوا çizgisinde sürdürmesi nefis ve hevâya karşı kararlı duruşa ve mutlak sonsuzluğun O’na ait olduğu iz’anıyla
İnsanın kendiyle yüzleşmesi ve hayatını hepحَاسِبُوا أَنْفُسَكُمْ قَبْلَ أَنْ تُحَاسَبُوا çizgisinde sürdürmesi nefis ve hevâya karşı kararlı duruşa ve mutlak sonsuzluğun O’na ait olduğu iz’anıyla
Ne olur duysam hep aşkının tadını, Murad ediversem Senin muradını, Soluklasam her dem mübarek adını, Murad ediversem Senin muradını. Sızlasa hasretle yüreğim durmadan, Gönlümdeki çiçekleri
Ceset bütün muhtevasıyla âlem-i halk’a ait insana bir emânet-i rabbâniye; kalb-i cismânînin ruhu mahiyetindeki latîfe-i sübhâniye ise, tıpkı ruh-u insan gibi zîşuur bir kanun-u emrîdir.
Odamıza güzel kokulu bir sprey sıktığımızda, koku odanın her tarafına yayılır. Bunu kendi istek, irade ve ilmimizle gerçekleştirmeye kalktığımızı düşünelim. Her bir zerreyi odanın içine
Oxford Üniversitesi’nin Regent’s Park Koleji’nde Din ve Toplum Bölümünde araştırmacı olan Paul Weller ile dinin hayatımızdaki yeri hakkında konuştuk. Farklı akademik unvanları olan Weller, aynı
Saat yediye geliyordu, artık yavaş yavaş çıkayım diyordum. Geç bile kalmıştım. Çantamı toparlayıp kapımı kapattım ve uzun koridora çıkıp ana kapıya yöneldim. Az ileride, değerli
Bebekler anne karnında, hususi bir sıvının içinde yaşarlar. Bu sıvı akciğerlere gitmesin diye nefes almazlar. Bebek doğar doğmaz ilk nefesini almalıdır. Anne karnından çok farklı
Şu muhakkak ki gerek mallarınızda, gerek canlarınızda imtihana tâbi tutulacaksınız. (Âli İmrân, 3/186) Zorlanarak çıktım merdivenleri. Sanki 65 yılın yaşanmışlıklarını taşıyordum sırtımda. İçerisi hayli kalabalık
“Yıl 1897, Paris yakınlarında bir okulun bahçesinde, ahırla patates ambarı arasında bir baraka. İçindeki eşyalar; eskimiş birkaç ahşap tezgâh, kavanozlarda birtakım maddeler, bazı cam ve
Rönesans öncesi dönemde, İslam dünyasındaki ilmi çalışmaların Batı’ya tesiri inkâr edilemez. Hristiyan ve Yahudi talebelerin İslam dünyasında eğitim almaları, o zamanki Avrupa ülkelerinde yaşayan ilim
Gel ki bahar olsun güller sevinsin, Gönüller bir kez daha aşka gelsin; Sinelerimize sekîne insin, Sensizliğin iniltileri dinsin… Garipler bir leyl-i yeldâ yaşıyor, Bu, ümit
Savaş, ilk insanla başlayan ve günümüze kadar farklı formları ile insanlığın yaşadığı bir realite. Savaş esirleri de bu realitenin bir parçası. Dolayısıyla savaş esirleri konusuna