Bir Demet Yol Mülâhazası
Derinleşmiş bir ruhun gönül yamaçlarına akseden en canlı ışıklar, daha çok yol mülâhazası ve murâkabe anında kendilerini hissettirirler. Bu dünyanın şartlarına göre yaratılan insanoğlunun, dönüp
Derinleşmiş bir ruhun gönül yamaçlarına akseden en canlı ışıklar, daha çok yol mülâhazası ve murâkabe anında kendilerini hissettirirler. Bu dünyanın şartlarına göre yaratılan insanoğlunun, dönüp
“O değil mi seni yaratan, bütün vücut sistemini düzenleyen ve sana dengeli bir hilkat veren.” (İnfitar, 82/7). Aristo’ya göre sanat taklittir, çünkü insanı sanata yönelten
“Oku!” emriyle başlayan ilahî davete Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) ilk eşi ve kendisine ilk inanan Hazreti Hatice’nin (radıyallâhu anha) icabetiyle kadınların varlığının ve konumunun
Risale-i Nur’da peygamberlerin mucizelerinden bahsedilirken, ilimlerin zaman içindeki bilgi birikimi ve gayretlerle gelebileceği seviyelere dikkat çekilir.[1] Mesela Hazreti İsa’nın (aleyhisselâm) mucize olarak ölüleri diriltmesi ve
“Sizler benim kabul olmuş dualarımsınız! Sizler bahar çiçeklerimsiniz!”[1] diyordu verdiği konferanslarda. Tarihçe-i Hayat’a yazdığı ön söz için “Bunu bir iltifat-ı Peygamberî olarak kabul ediyorum.” diyecekti
William Montgomery Watt “Hazreti Muhammed … etkinliklerini dayandırdığı dinî temel ve cesaret, kararlılık, tarafsızlık, cömertlikle güçlendirilmiş sertliğe varan sağlamlık gibi nitelikler sayesinde insanların saygısını ve
Allah’ın (celle celâluhu), Nebîler Sultanı Efendimiz ile (sallallâhu aleyhi ve sellem) gönderip hükmü kıyamete kadar devam edecek İslam dininin getirdiği ölçüler o kadar sağlamdır ki
İnsanların çoğu damak zevkine laf söyletmez; kimi acılı sever kimi ekşi. Bazı insanlar da acıyla tatlıyı karıştırmayı seçerler. Yaban arısı larvasının damak zevki ise, cidden
Umut dağının eteklerinde kızıl laleler, Dizilirler bağrı yanık derviş gibi yan yana. Hû çekerler fecirlerde, gecelerde nâleler… Börtü böcek, binbir çiçek cûșa gelip uyana. Tövbe
Mutasavvıf, musikişinas ve bestekâr Ahmed Avni Konuk, 1868 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. İbtidâî mektebini (ilkokul) bitirdikten sonra hâfız olmuş ve camide verilen dersleri takip ederek
Duygusuz olmak kadar dünyâda lâkin derd yok; Öyle salgınmış ki mel’un: Kurtulan bir ferd yok! Kendi sağlam… Hissi ölmüş, rûhu ölmüş milletin! İşte en