
Buruk Vuslat
Havaalanında bir taksiye bindi. Vatan toprağına ayak basar basmaz ilk gördüğü yer baba ocağı olsun istiyordu. Yıllardır içinde saklı tuttuğu hasreti bir dakika daha taşıyacak

Havaalanında bir taksiye bindi. Vatan toprağına ayak basar basmaz ilk gördüğü yer baba ocağı olsun istiyordu. Yıllardır içinde saklı tuttuğu hasreti bir dakika daha taşıyacak

3 Eylül 2014 sabahı, sosyal medyada bir haber okudum. Austin’de bir gönül erini uğurlamış abiler memleketi Van’a, oradan da toprağın bağrına. “Hicret diyarında hizmet ederken

20 yıl önce Türkiye’den başlayan Hizmet ve hicret yolculuğumda, geri dönmeme kararlılığı içinde, “Gittiğim yerde Allah için koştururken dünya hayatım son bulsun inşallah,” dedim. Çok

Bir kul secdelerde inliyor Rabbim, Kurtuluş diliyor merhametinden. Olmuştur yüreği hep dilim dilim Affet ne olur, affı seversin Sen. Yemeye içmeye kalmamış iştah Yanıyor ey

Evinde mahpus, hapiste mahpus, hasta bedeninde mahpus bütün dertlilerin derdi var yüreğimde. Hz. Yusuf (aleyhisselâm) kuyudayken yüreğindeki sızı hiç dinmeyenim ben. Olanlara güç yetiremeyecek kadar

Bir gün işlerimin yoğunluğu nedeniyle eve geç gelmiştim. Tabiî ki ev halkı, okul ve iş hayatının verdiği yorgunluktan olacak, çoktan uyumuştu. Günün yorgunluğunu atabilmek adına

Korona “Kur’ân’a dönün!” diyor, bak, Ezeli kelama yöneltin gönüllerinizi. Ondadır asıl huzur, ondadır asıl şafak, Ona rapt edin gönül ve de dillerinizi… Kapanın evler içre,

Her şey Senden, neye baksam aşikâr: Sen varsın İsim ve sıfatların akan varlıkta baki. Tecelli et kalbime beni de ümit sarsın, Dolsun ruhuma Rabbim sonsuzluğun

Kamptayız, akşam yemeğinde ve her şey seyrinde. Yemeğimizi yerken bir çığlık kopuyor. Iraklı Zeynep’in annesinin ülkesinden vefat haberi geliyor. Kimse akşam yemeği yiyemiyor. Teselli için