Tarifler çerçevesinde veya bilim ve marifet nazariyesi açısından iman; “emn ü eman” kökünden türetilmiş, inanmak, güven vaad etmek, başkalarının emniyetini temin etmek.. ya da emin, güvenilir ve sağlam olmak mânâlarına gelen bir kelime. Allah’a inanmak,
Yazının başlığını okuduğunuzda şaşırmış olabilirsiniz. Ne demek “tabiatı küstürmek”? Tabiatın aklı, şuuru ve iradesi mi var ki küsecek? Anlaşılacağı gibi, buradaki kastımız mecazîdir. Tabiat bir
Tarihte felsefe kadar tanımı değişen ve istismar edilen başka bir alan yoktur. Felsefenin peşine düşüp bugünden geriye doğru onu tanıma yolculuğuna çıkarsak onun yaşadıkları karşısında
“Bir Kitabullah-ı âzâmdır serâser kâinat, Hangi harfi yoklasan mânâsı hep Allah çıkar.” Recaizade Mahmud Ekrem Üstad Bediüzzaman Hazretleri, “Allah’tan başka hak bir ilâhın bulunmadığını kalben
Bu yazı, beş yıldır esarette olup annelerinin cenazesine katılmasına izin verilmeyen iki kardeş olan çok sevdiğim arkadaşlarım eğitimci Sebahattin Bey ve Doktor Ali Bey’le birlikte
Hiç ağrımız olmasaydı hayatımız nasıl olurdu acaba? Cevabınız “Çok iyi olurdu.” ise “konjenital analjezi” adı verilen, doğumdan itibaren dış uyarılara bağlı acıları hissetmeme hâlinden ve
Toplu içtihat, kolektif içtihat da diyebileceğimiz “heyet içtihadı”, Asr-ı Saadet’ten beri icmâ ve daha çok da şûrâ kavramının altında kısmî uygulamalarını gördüğümüz isimsiz bir müsemmadır.
Bilim dünyası keşifler açısından bazen ilgi çekici hadiselere sahne olmaktadır. Bazı buluşlar yıllar süren meşakkatli araştırmaların ardından lütfedilirken bazıları ise bilim insanlarının hiç farkında olmadığı
Andım yine Seni, her şey yâdımdan silindi, Hayalin gönlümün tepelerinde gezindi; Bu bir serap olsa da hafakanlarım dindi.. Andım yine Seni her şey yâdımdan silindi.