Bir Demet Yol Mülâhazası
Derinleşmiş bir ruhun gönül yamaçlarına akseden en canlı ışıklar, daha çok yol mülâhazası ve murâkabe anında kendilerini hissettirirler. Bu dünyanın şartlarına göre yaratılan insanoğlunun, dönüp
Derinleşmiş bir ruhun gönül yamaçlarına akseden en canlı ışıklar, daha çok yol mülâhazası ve murâkabe anında kendilerini hissettirirler. Bu dünyanın şartlarına göre yaratılan insanoğlunun, dönüp
İçinde bulunduğumuz çağ, vadettiği müspet ve güzel şeylerin yanında, bizim için hep bir ızdırap ve inkisar çağı oldu. Sadece bizim için de değil; onunla tanışırken,
Dünyayı sadece fâni yüzü ve kendi darlığı içinde duyanlar, vicdanın onca genişliğine rağmen hayatlarını zindanda geçiriyor gibi onu karartmış sayılırlar. Bunlardan pek çoğu, böyle bir
‘Bir kitabullah-ı âzamdır serâser kâinat, Hangi harfi yoklasan mânâsı hep Allah çıkar.’ (R. M. Ekrem) Kendine ve çevresine bakmasını bilenler için her zaman dalga
Son bir-iki asırdan beri insanlık hep ızdıraptan ızdıraba sürüklendi, hep ölüm çukurlarının çevresinde dolaştı ve kurtuluş ararken de hep felaket buldu ve felaketlerle yoğruldu. Bu
Allah’ın emirlerini yerine getirme, O’na kullukta bulunma ve kulluğunun şuurunda olma mânâlarına gelen ibâdet ve ubûdiyet; bazılarına göre aynı mânâya hamledilmiş ise de, büyük çoğunluğun
Kur’ân, indiği dönemdeki ilk muhatabları olan hedef kitlenin bütün muarazalarını onların yüzlerine çalmış ve onlardan, benzer muhtevada bir kitap, bir sure, hiç olmazsa bir ayet