
Muhteşem Miras
Hocaefendi’den bahsettiğimizde, onun sadece bir hoca ve âlim olarak ilham vermekle kalmayıp öğrettiklerini kalıcı bir miras olarak bıraktığını da görüyoruz. Gerçekten önemli olan, öğretilenlerin yaşanması
Hocaefendi’den bahsettiğimizde, onun sadece bir hoca ve âlim olarak ilham vermekle kalmayıp öğrettiklerini kalıcı bir miras olarak bıraktığını da görüyoruz. Gerçekten önemli olan, öğretilenlerin yaşanması
Birçok kişinin muhabbetle “Hocaefendi” diye hitap ettiği Fethullah Gülen, bahar bahçesindeki bir gül gibiydi; sevgi, merhamet ve anlayışı temsil ediyordu. Bir gül nasıl kokusunu ayrım
Muhterem M. Fethullah Gülen Hocaefendi’ye göre, hoşgörü; bizim medeniyetimizin köklü değerlerinden biri, yüzyılların içinden süzülerek gelen bir erdem ve milletimizin kültür dağlarının eteğinde açan bir
Hocaefendi’nin vefatına, ilk birkaç gün boyunca inanmakta zorlandım. Artık bu dünyanın dışında olduğu gerçeği zihnime derinlemesine yerleşirken, hislerim yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Basit bir benzetmeyle,
Dünyadaki gelişmelere dair fikir alışverişi yapacağımız bir buluşmaya çok da uzak değildik. Ne yazık ki bu buluşma gerçekleşmedi! Bir seferinde Fethullah Gülen’in sağlığı iyi değildi;
Hayatımda onu hiç tanımamış veya şahsen görmemiş olmama rağmen, bu yazıyı yazmak bana derin bir hüzün veriyor. Gerçekten büyük olanlar, övgüye ihtiyaç duymazlar; onların büyüklüğü
Bize sıkça “Kahramanlarınızla tanışmayın.” denir. Ancak bu tavsiye her zaman geçerli değildir. Bazı olağanüstü insanlar yakından incelendiğinde beklentileri karşılayamaz ve hayal kırıklığı doğurur. Sonuçta, hepimizin
Son kez gençlerle bir araya geldiğinde, onların arkasından bakarak şöyle dedi: “Bütün hayatımı onlar için yaşadım, kendim için asla…” Bu sözler, belki de onun hayatının
Sinesini mahzun gönüllere sonuna kadar açan, 86 yıllık ömrünü hiçbir beklentiye girmeden insanlığa adayan, çorak topraklarda ısrarla gül yetiştirmeye çalışan, muhalif rüzgârlara rağmen sarsılmaz bir
İnançlar arası diyalog, 1990’lardan bu yana, Fethullah Gülen’in öncelik verdiği bir mesele hâline gelmiştir. 1996’da Patrik I. Bartholomeos ve 1998’de Papa II. John Paul’le görüşen,
Hazreti Muhammed ( s.a.s.) Övgüye Layıktır George Sale “(Hazreti) Muhammed erdemlerinden dolayı övgüleri hak eder. Onun kişiliğinin şu fıtrî vasıflarla zengin bir şekilde donatıldığını kabul eden