İşte O Zaman
Dünyanın bütün renkleri Sevgi hüzmeleri yayarken gönüllere Bilmem ki nedir bu buruk sızı Damla damla yürek yakan Nedir bu Allah’ım? Yoksa müjdelenen gariplik mi? O
Dünyanın bütün renkleri Sevgi hüzmeleri yayarken gönüllere Bilmem ki nedir bu buruk sızı Damla damla yürek yakan Nedir bu Allah’ım? Yoksa müjdelenen gariplik mi? O
Yırtılmış, gelmez yamaya Hakkım yok bir şey demeye Bindirmişler bir gemiye Batıyor insan hakları Narkoz verip uyutmuşlar Ninni ile büyütmüşler Alkol ile bayıltmışlar Yatıyor insan
Geçmiştik ana yurda Balkan savaşlarında Nice kurban vermiştik Meriç’in sularında Adsız namsız şehitler yatıyordu koynunda Geçti bahar, bitti yaz, şimdi hazan mevsimi Yollardaydı mazlumlar tekrar
Bu akşam, bir babanın daha gözleri doldu Müjdeli haber geldi, bir garip daha doğdu Belli ki ilk çocuğu, geliyor seferinden Gözleri dolu dolu, yutkundu kederinden
Şevval ayı gelince, Ramazan’ın ertesi. Bir his gibi pek ince, Duyarım melek sesi. Der bana “Gevşeme sen, Bırakma o iklimi. Nefsini her bir dem yen,
Şanlı mâzimize eyle bir rüyet Altı asır hep ibret-i âlemler İbret alınmazsa tarihten şayet Her devir hükmünü sürer zalimler Yavuzlar kılıçta olsa da şanlı Kâtip
Nasıl tarif edeyim sensiz geçen hayatı Sen gideli bahçeler çöl oldu babacığım Ne depremler doğurdu vicdanların fay hattı En yakınlarım bile el oldu babacığım Sebep
Ferman etti Rabbimiz, Allah’ın arzı geniş Ülkende daraldıysan, kaldığın yeri değiş. Muhacire can verir, ruhundaki diriliş. Harekettir aslolan, gerisi bir tükeniş. Hicrettir bunun adı, mukaddes
İlk nefeste hep Seni gördüm, hep Seni gördüm Bir kundağa baktım, bir gökyüzü semasına Tutundum da annemin sıcacık kucağına Şefkatinde, hep Seni gördüm, hep Seni
Bin çileyle doludur yalnızlığım Hüzne boyanır dünyam, her an sızlarım Ruhumda bir şafak bekler ağlarım Karanlık kuyuda bir dünya kurarım Ümidim var, ümidim var Zemheriyi