Peygamberimiz ve Söz-1
Hakk’ın murad ve kelamına tercüman olma vazifesiyle gönderilmiş bulunan Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), aynı zamanda bir söz sultanıydı. Bugüne kadar herkesin derecesine göre ve
Hakk’ın murad ve kelamına tercüman olma vazifesiyle gönderilmiş bulunan Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), aynı zamanda bir söz sultanıydı. Bugüne kadar herkesin derecesine göre ve
Tevhit açısından sanat ve tasarım, sadece bir estetik ve verimlilik meselesi değil, aynı zamanda İlahî hikmet ve cemali dünyaya yansıtmanın bir yoludur. Müslümanlar olarak bizler,
1990’lı yılların ikinci yarısında, bir üniversite öğrencisiyken, dersler arasındaki boşluklarda Necatibey Eğitim Fakültesinin eski kütüphanesine gider, kitaplara bakarak vakit geçirirdim. Burası aslında bir kütüphaneden ziyade
Kafatası kemikleri ve kat kat zarlarla korunmuş olan beynimiz, bir denizaltı gibi, beyin omurilik sıvısı içinde yüzmektedir. 1200–1500 gram ağırlığındaki beynimiz, sırlarla dolu bir hazinedir.
“Durgun sudan zehir bekle.”[1] diyordu İngiliz şair ve ressam William Blake (1757–1827). Yeryüzünün akışlarıyla bağlantısı kesilmiş sular bir süre sonra kokuşur ve zehir üretir. Anlatılmak
Risâle-i Nur Külliyatı’nda geçen ve günümüzün ilmî gelişmeleri konusunda önemli bir bakış açısı veren anlayış, her geçen gün yeni bir keşif ile tekrar gündeme gelmektedir.
Evliya menkıbelerinde, bir keramet olarak, su üzerinde yürümekten bahsedilir. Fizik kurallarına aykırı bu durum, tabiî ki dinleyenler tarafından şaşkınlıkla karşılanır. Harikulade olan bu durum, bazı
Eski asırlarda olduğu gibi, geçtiğimiz yüzyılda da insanlık, derin parçalanmaların, çöküntülerin ve yıkımların acı sahnelerine şahitlik etti. İlme ihtiyaç duyuldu, ahlakî pusula sarsıldı ve siyasi
İnsanın varlığı, hayatı ve binlerce yıllık tarihi, her zaman merak konusu olmuştur. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin de ifade ettiği gibi, “Geçmişi yaratan, geleceği de yaratan
2. Dünya Savaşı’nı bitiren faktörlerden biri, ABD’nin Japonya’ya iki defa atom bombası atmasıydı. Savaşın bitiminden hemen sonra birçok devlet ya atom bombası sahibi olmaya çalıştı
Johann Wolfgang von Goethe Aziz ruhlar sallamış beşiğini Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara Raks eder gibi iner mermer kayalara Haykırır sevincini semalara Sevinç sevinç berrak