Melek Sesi
Şevval ayı gelince, Ramazan’ın ertesi. Bir his gibi pek ince, Duyarım melek sesi. Der bana “Gevşeme sen, Bırakma o iklimi. Nefsini her bir dem yen,
Şevval ayı gelince, Ramazan’ın ertesi. Bir his gibi pek ince, Duyarım melek sesi. Der bana “Gevşeme sen, Bırakma o iklimi. Nefsini her bir dem yen,
Onu ilk defa 1990 yılında, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Üsküdar’daki Valide Sultan Camii’nde yaptığı “Sonsuz Nur: Efendimiz” (sallahu aleyhi vesellem) konulu vaazında görmüştüm. Kürsüye yakın bir
Şanlı mâzimize eyle bir rüyet Altı asır hep ibret-i âlemler İbret alınmazsa tarihten şayet Her devir hükmünü sürer zalimler Yavuzlar kılıçta olsa da şanlı Kâtip
Nasıl tarif edeyim sensiz geçen hayatı Sen gideli bahçeler çöl oldu babacığım Ne depremler doğurdu vicdanların fay hattı En yakınlarım bile el oldu babacığım Sebep
Ferman etti Rabbimiz, Allah’ın arzı geniş Ülkende daraldıysan, kaldığın yeri değiş. Muhacire can verir, ruhundaki diriliş. Harekettir aslolan, gerisi bir tükeniş. Hicrettir bunun adı, mukaddes
İlk nefeste hep Seni gördüm, hep Seni gördüm Bir kundağa baktım, bir gökyüzü semasına Tutundum da annemin sıcacık kucağına Şefkatinde, hep Seni gördüm, hep Seni
Bin çileyle doludur yalnızlığım Hüzne boyanır dünyam, her an sızlarım Ruhumda bir şafak bekler ağlarım Karanlık kuyuda bir dünya kurarım Ümidim var, ümidim var Zemheriyi