
‘Bir kitabullah-ı âzamdır serâser kâinat, Hangi harfi yoklasan mânâsı hep Allah çıkar.’ (R. M. Ekrem) Kendine ve çevresine bakmasını bilenler için her zaman dalga

İnsanların balıkları görünce gemileri, kuşları görünce uçakları yapmaları çok uzun yıllar boyunca süren bilgi birikimi ve atölyelerde yapılan çalışmalarla gerçekleşmiştir. Canlıları incelemede kullandığımız gözlem ve

Ders (veya müfredat) dışı eğitim faaliyetleri, özellikle 90’lı yıllardan sonra eğitim bilimciler tarafından ele alınan önemli bir konudur. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin sadece okulla sınırlandırılmaması

Birkaç asırdan beri kaybettiğimiz değerlerimizle açılan mesafeyi kapamak çok zor olsa da bir kere daha iradelerimizin hakkını vererek yeni bir ümit ve azimle, tıpkı havariler

Büyük bir metropolde yaşıyordu. Arada bir görüşüyorduk. Birlikte geçirdiğimiz zaman dilimleri berekete vesile oluyordu. Hayatın çemberinden geçmiş, ticaretin zirvelerinde dolaşan, felsefeyi seven, hikmetli sözlerden etkilenen

Bugüne kadar namazla ilgili pek çok şey yazılıp çizildi. Onu değişik yönleriyle anlatan makaleler, kitaplar, konferanslar, vaazlar, sohbetler sayılamayacak kadar çoktur. Namaza bu kadar ehemmiyet

Varlık aslında bir bütün iken biz onu canlı veya cansız varlıklar şeklinde parçalayarak algılıyoruz. Bunda beynimizin ve hislerimizin rolü vardır, fakat temele inildiğinde, bunun bizim

Halk arasında bazen kolay, basit ve önemsiz işler için kullanılan “tüy gibi hafif” ve “tüy (veya kıl) kadar değeri yok” gibi tabirlerde adı

“Osmanlı devletinin her türlü dinî düşünceye gösterdiği müsamaha, Pierre Bayle (1647–1706) ve diğer birçok yazar tarafından Hristiyanlara örnek diye sunuluyordu. İki asır önce de İspanya

“Merak duygusu, insanın içinde gerçeğe ulaşma arzusunu, hakikat aşkını, araştırma iştiyakını tetikleyen önemli bir faktördür. İnsan bu denli önemli bir dinamiği, yüce ve yüksek bir