Fizik ve Sosyal Hayat
Fizik, kâinat kitabını okuyup anlamamıza yardımcı bir sözlük, madde ve enerji arasındaki baş döndüren âhengi aklımıza yaklaştıran bir gözlük gibidir. Albert Einstein’a göre, “Bilimin tamamı,
Fizik, kâinat kitabını okuyup anlamamıza yardımcı bir sözlük, madde ve enerji arasındaki baş döndüren âhengi aklımıza yaklaştıran bir gözlük gibidir. Albert Einstein’a göre, “Bilimin tamamı,
Mevcudata nazar ettiğimizde, umumî ve mükemmel bir nizamı fark ederiz. Her şey hassas bir tanzimle yaratılır. Zerrelerden yıldızlara kadar her bir masnu, hayret verici bir
“Göz bir hassedir ki ruh bu âlemi o pencere ile seyreder.”[i] Beyinden sonra en kompleks organımız gözlerimizdir. Bu mucizevî organ, dinlenme ihtiyacı olmadan, her
Bilindiği gibi, örümceklerin kanatları yoktur. Ancak 1832 yılında Darwin; dünya seyahati yaptığı gemi, Arjantin kıyılarından 100 km açıkta, hafif bir rüzgârla seyrederken iki üç mm
Hayatın devam etmesinde, yaratılış kanunları çerçevesinde, kimyevî ve fizikî reaksiyonlar önemli bir rol oynar. Yağmurun yağması, fotosentez hadisesi, metallerin paslanması, toprağa düşen yaprağın çürümesi, sütün
Bediüzzaman Hazretleri, kâinattaki her mevcudun kendine has bir lisanla Allah’ı (celle celâluhu) zikrettiğini ve bu zikirlerin iç içe geçmiş daireler gibi tek bir merkeze baktığını
Gece ve karanlık denildiğinde, haksız şekilde korku ve şaşkınlıkla anılan hayvanların başında gelen yarasalar, hayret verici hususiyetleriyle her zaman dikkatleri çekmiştir. Efsanelere ve bâtıl itikatlara
Yaratma fiilinin önemli bir boyutu, her seferinde yeni bir çeşitlilik ve orijinallik ortaya konulurken beklenmedik icraatlar sergilemesidir. Balık veya kurbağa olup uçanlar, kuş olup uçamayanlar,
Muhteşem bir sanat eserinin hususiyetlerinden birisi, her noktasının, bütün kısımlarla karşılıklı uyum içinde, birbirini gerektiren (telâzum) bir dayanışma sergilemesidir. Ekosistemin herhangi bir noktasını müdakkik bir
Üstad Bediüzzaman’a göre korku, şeytanın insana hücum ettiği altı ana damardan biridir. Bediüzzaman, “İnsanda en mühim ve esaslı bir his, hiss-i havftır (korkudur).”[1] der ve
İnsan vücudunun temel birimi olan hücre, hacim olarak bir adet küp şekerin yaklaşık dört milyarda birine tekabül eder.[1]Bununla birlikte, hakkında neşredilen binlerce cilt kitap ve
Rabbimizin sonsuz ilmiyle tespit ettiği İmam-ı Mübîn, mevcudatın menşeine, kanunlara, plan ve programlara, yani kadere işaret ederken “Kudret Kalemi”nin yazdığı Kitab-ı Mübîn ise yaratılmışların maddî