
Cennetin Bebekleri
“Kim bilir belki de müştak olmuş Cennetlere küçük bedeni; Mahzun kalpler kıvranırken ardında, Sevilmeye namzet olmuş ebedî…” Eylül ayının ilk cuma günüydü. Yaz mevsiminin kurak
“Kim bilir belki de müştak olmuş Cennetlere küçük bedeni; Mahzun kalpler kıvranırken ardında, Sevilmeye namzet olmuş ebedî…” Eylül ayının ilk cuma günüydü. Yaz mevsiminin kurak
Birlikte bir gezinti yapmaya ne dersiniz? Şöyle doğum öncesi yıllarımıza doğru… Haydi bir biyoloğun hakikat ve hayalinin buluştuğu dünyasında birlikte gezintiye çıkalım. Lakin bütün peşin
Masmavi, engin denize doğru dalıp gitmişti; denizden de derin gözleriyle. Deniz gökten almıştı maviliği; ya gözlerindeki acı, rengini nereden almıştı? İyiden iyiye yöneldi bakışları, acının
Yanıma aldığım korku, endişe ve bir miktar kuru hayali, kafamın içindeki bölmelere özenle yerleştirdikten sonra yola koyuldum. Kimine göre aşırı hassas, kimine göre ise oldukça
Adı Atina olan bir şiir yaz Mısralarında: İnsanlığın barışa susadığı şu günümüzde bir zeytin dalına hasret her günümüzde Athena’dan yeryüzüne yayılan sulh şiarı olsun. Sokrat’tan,
Kapının şiddetle vurulmasıyla uyandım. Sabahın erken saatleri, güneş doğmaya durmuş… Ama çıkmadım yataktan. Son yarım saattir apartmandan gelen zil seslerini, kapı yumruklama gürültülerini ve konuşma
Adım Nurefşan. Birkaç gün öncesine kadar henüz dokuz yaşlarında bir kız çocuğuydum. Yaşıtlarım, sokakta renkli, allı pullu bebeklerle oynarken, ben o küçücük yaşımda, suyun üstüne
Söz vermişti Hacı Yusuf Kemal Erimez, Fatih Kolejlerinde ne varsa aynısı Duşanbe’de de olacaktı diye dönemin Tacikistan Eğitim Bakanına. İç savaşın şartları ağırlaştırdığı 1994 yılında,
Her şeyin başladığı o günü çok iyi hatırlıyorum. Güneşin ilk ışıkları penceremden içeri girerken gece boyunca tekrarlanan bir ezgiyle gözlerimi açtım. Anlaşılan, uyumadan önce telefonumdaki
İnsan; ruhlar âleminden anne rahmine, oradan da dünya hayatının mebdei olan bebekliğe ve çocukluğa, yaratılışın esrarı ve gayesini yeni yeni idrak etmeye başladığı gençliğe, fakr
Sevgili ve Saygıdeğer Dostum, Uzun zamandır iletişim kuramadık. Bahar çiğdemlerinin kar altında filizlerini gösterdiği, rengini alacağı yakamozları beklediği, bu ağır ve hatıra olarak anacağımız vaktin
Yurt dışındaki Hizmet müesseseleri, memleket gibi sıcak gelir insana. Afrika’nın güneyinde bir yerlerde bile olsa anne şefkatiyle sizi karşılar. Öyle ki hiç yabancılık çekmezsiniz. Sanki