
Lisan-ı Mahsusu Anlamak
İnsan düşünen bir varlıktır ve niçin yaşadığını idrak etmeden felâha eremez. İnsan ne için dünyaya yollanmıştır ve vazifesi nedir? Eğer fert, bu müşkülü çözemez

İnsan düşünen bir varlıktır ve niçin yaşadığını idrak etmeden felâha eremez. İnsan ne için dünyaya yollanmıştır ve vazifesi nedir? Eğer fert, bu müşkülü çözemez

Gelin ilk hicretimizi nereye yaptığımızı ve ilk sözü kime verdiğimizi biraz düşünelim. Ana vatandan ne zaman ayrılmıştık acaba? Oradan ayrılırken kimlere ne sözler vermiştik? Hafızamızı

Hasret tezgâhında sevda kilimi İlmik ilmik göz yaşıyla dokunur Gurbet diyarında sıla özlemi Tel tel olur nakışlarda okunur Hicret yollarında hüzün tepesi Firak semasında

İman ve küfrün mücadelesi insanlığın bidayetinden bu yana devam ediyor ve kıyamete kadar da devam edecektir. Şeytan ve avanesi olan küfür cephesi bugün de elinden

Hani bir yol vardı ya uzakta Menzili dertli, gideni dertli Dilimizde bir bahar türküsü Ağlayanı dertli, güleni dertli Hani bir yol vardı ya uzakta

Acılar doruk seviyesine geldiğinde, insanın sabır damarları zorlandığında, Efendimizin mübarek beyanıyla “yerin altının üstünden hayırlı olduğu” kıyamet habercisi zamanlar geldiğinde, ölümü özler insan. Acılarla yoğrulmuş,

Herkesin içinde gizlediği, bazen delice hareketler yapan, sesini duyurmaya çalışan, koşan, zıplayan, gülen, ağlayan küsen, samimi seven bir çocuk vardır ve onunla büyüdük bizler. “O

Her yıl kültür ve dil festivalleri düzenlenir. Dünyanın dört bir yanından öğrenciler gelir. Bir de onları yetiştiren ağabey ve ablaların, performanslarını sahneye koyan öğrencileriyle göz

Zulmün karanlığını yok eden sihirli bir iksirdir dualar ve inanıyoruz ki zor günler yaşayan bizlerin, Efendimizi (sallallâhu aleyhi ve sellem) şefaatçi kılarak ızdırar dilimizle Rabbimize

Memleket derbeder, sen iki büklüm Yeryüzü geniş mi dar mıdır, Uşak Kaç Elif miktarı uzar bu zulüm Doğum demek ah ü zar mıdır, Uşak Kuvözde

Gülşenimizi müteselli nâğâmâtın eylesin hûn Yıkık hülyamızı mamur et ey Tayr-ı Humâyun Ey makam-ı Mahmûd şefaat-i uzmâ sâhibi! Ey Ulu (sav) Kaldırıver artık perdeyi

Ben de isterdim serbestçe seyahat etmeyi; tren yolu boyunca uzanan o güzelim ormanları, renk cümbüşü dağları, her dem birbirinden eşsiz tablolara bürünen gökyüzünü hayret makamında