Yenilik Arefesi
Hayat, akışıyla insana hep bir şeyler söyler. Bu fısıltıları duyabilme liyakati verilerek dünyaya gönderilen insan, sürekli öğrenir. Öğrendiklerini hafızasına, kalbine ve ruhuna işler. Binbir sevinci
Hayat, akışıyla insana hep bir şeyler söyler. Bu fısıltıları duyabilme liyakati verilerek dünyaya gönderilen insan, sürekli öğrenir. Öğrendiklerini hafızasına, kalbine ve ruhuna işler. Binbir sevinci
Issız bir yer gösterin bana çok uzaklarda, Sakin bir yerde yapayalnız kendi başıma, Dünyadan koparak, ukbaya yelken açarak, Zihnim berrak kalsın, olmasın perde arada. Takılmasın
Sensiz geçen gündüzler kapkaranlık, Dönüp geleceğin pembe şafakta; Yürüdüğümüz yol bitevî dağlık, Bu fâni ömür gayrı son durakta… Bilmez aşkı cayır cayır yanmayan, Marifet, muhabbet
I. Kim ki ruhunu cazip bir kafesle bulmuşsa ayna karşısında mutlaka iffetle sınanmıştır o. İnce kemikli elleriyle aralarken ıslak saçlarını ve iyice çözerken ince ve
Günahkâr yüzümü döndüm huzura Affet beni Rabbim, bırakma Sensiz Çevir yüreğimi Ebedî Nura O Nur’un içinde sınırsız deniz Yu yıka kalbimi, tertemiz eyle Benim için
Hasta, annesiyle gelmişti; 16–17 yaşlarındaydı. Annesi oldukça endişeli görünüyordu. 9–10 yaşından beri düzensiz aralıklarla ateş ve karın ağrısı atakları ortaya çıkıyordu. Ağrı kıvrandıracak şekilde şiddetli
Aşk kanadını açmış uçuyorlar dört yöne, Kar-kış, yağmur demeden cesur göç Simurgları. Bu gurbetler sürecektir kim bilir kaç sene, Başlarında değildir, kalbde fetih tuğları. Dillerinde
“Gurbet (ya da sürgün) bir kişiyle memleketi arasına, bir insanın özüyle gerçek yuvası arasına zorla kazılmış onulmaz bir yarıktır.” diyor Edward Said.[1] Bu öyle bir
Dillerini anlayabilseydik, birçok hayvanın davranışları ve harikulâde kabiliyetleri ile bize çok önemli dersler verdiklerini görürdük. Yıllarca süren araştırmalar ve deneyler neticesinde çeşitli hayvanlara ait birçok