
Canlılardaki Kolektif Hareket
Bediüzzaman Hazretleri, kâinattaki her mevcudun kendine has bir lisanla Allah’ı (celle celâluhu) zikrettiğini ve bu zikirlerin iç içe geçmiş daireler gibi tek bir merkeze baktığını

Bediüzzaman Hazretleri, kâinattaki her mevcudun kendine has bir lisanla Allah’ı (celle celâluhu) zikrettiğini ve bu zikirlerin iç içe geçmiş daireler gibi tek bir merkeze baktığını

Gece ve karanlık denildiğinde, haksız şekilde korku ve şaşkınlıkla anılan hayvanların başında gelen yarasalar, hayret verici hususiyetleriyle her zaman dikkatleri çekmiştir. Efsanelere ve bâtıl itikatlara

Yaratma fiilinin önemli bir boyutu, her seferinde yeni bir çeşitlilik ve orijinallik ortaya konulurken beklenmedik icraatlar sergilemesidir. Balık veya kurbağa olup uçanlar, kuş olup uçamayanlar,

Muhteşem bir sanat eserinin hususiyetlerinden birisi, her noktasının, bütün kısımlarla karşılıklı uyum içinde, birbirini gerektiren (telâzum) bir dayanışma sergilemesidir. Ekosistemin herhangi bir noktasını müdakkik bir

Üstad Bediüzzaman’a göre korku, şeytanın insana hücum ettiği altı ana damardan biridir. Bediüzzaman, “İnsanda en mühim ve esaslı bir his, hiss-i havftır (korkudur).”[1] der ve

Rabbimizin sonsuz ilmiyle tespit ettiği İmam-ı Mübîn, mevcudatın menşeine, kanunlara, plan ve programlara, yani kadere işaret ederken “Kudret Kalemi”nin yazdığı Kitab-ı Mübîn ise yaratılmışların maddî

Hayvanlar âleminin her şubesi, yaratılışları bakımından ayrı sanat harikaları sergileseler de bazıları diğerlerinden daha fazla dikkat çeker. Bunlardan birisi de ahtapottur. Yumşakçalar (Mollusca) şubesine dahil

Yeryüzünde bakterilerin olmadığı bir ortam hemen hemen yoktur. Vücudumuzda, soluduğumuz havada ve içtiğimiz suda bakteriler mevcuttur. Bağırsaklarımızda ve derimizde hücrelerimizin sayısından yaklaşık iki kat daha

Odama giren sinek ve böcekleri öldürmeden uzaklaştırmak için gayret ederim. Fakat bugün canım, misafir olarak gelen bir karasineğin uçuş gösterisini seyretmek istedi. Her zaman olduğu

“Hayat bisiklete binmek gibidir. Dengeyi korumak için hareket hâlinde olmak gereklidir.”[1] Albert Einstein Fizik kanunları, yaratılış kanunlarıdır. Bu kanunların günlük hayatta ne işe yaradığı sorusuyla

1981 yılının yaz aylarında, Erzincan’da askerlik yaparken önceki dönemdeki askerlerden ayağı mantarlı birisinin kullandığı eski postalların içinde, sıcaktan ve havasızlıktan, ayak parmaklarımın arası mantar enfeksiyonu

Rahmân’ın her bir eseri, kef-nun tezgâhında[1] dokunan latif bir nakıştır. Tefekkür yolcularına kendi hâl lisanıyla Nakkâşı’ndan haberler getirir. Bu eserlerden olan kadife solucanları (Onychophora) hayret