
Göç Simurgları
Aşk kanadını açmış uçuyorlar dört yöne, Kar-kış, yağmur demeden cesur göç Simurgları. Bu gurbetler sürecektir kim bilir kaç sene, Başlarında değildir, kalbde fetih tuğları. Dillerinde
Aşk kanadını açmış uçuyorlar dört yöne, Kar-kış, yağmur demeden cesur göç Simurgları. Bu gurbetler sürecektir kim bilir kaç sene, Başlarında değildir, kalbde fetih tuğları. Dillerinde
Doğ gönlüme ki tatminim diyeyim, Doğmazsan eğer inleyen bir neyim; Canda Sensin, canda Sensin ey Cânân! Sevmek Seni hep gayem olsun benim, Düşe kalka da
Hayatım iç içe hazanla, âh ile geçti, Sensizlik gurbetinin zehirlerini içti; Gönlüm “Artık bitsin” diyor “bu ayrılık demi”, Şimdiye dek üzerinden ne hazanlar geçti. Ey
Ölüler ölmüş gitmiş imandan uzak yerde Diriler hep diridir imanlı yüreklerde Hayata karşı şevki kalmamış imansızın Şevk doludur imanlı çünkü Allah’a yakın Coşuyor umut ile
Gam-ı yâr ile meftun olsa cism-i can Dil-i zâr ile zebun olur ruh-i can Ruhun tenden firakı âh-ı figandır Âşığa Hakk’a vuslat inci mercandır Dâr-ı
Cânıma cân ol, kalmasın dilimin ucunda, Dalgalansın aşk şehbâlin hep gönül burcunda; Derdimin dermânı Senin kutlu avucunda, Bu bîçâre ruh Sana hep vuslat amacında…
Seni sevmek istedim hep derinden, Ölesiye olsa da aşk derdinden; Nefes alıp-versem o sevgi ile, İsterse sökülsün kalbim yerinden. Çevirme benden yüzün hiçbir zaman,
Durmayalım! Menzil-i maksûda varmazsın uyanmazsan eğer… Var mı bak, yollarda hiç bîdâr olanlardan eser? İşte âtîdir o ser-menzil denen ârâmgâh; Kârbân akvâm; çöl mâzî,