Bir Gönül İnsanı Portresi
Gönül insanı, ufku, inancı ve davranışlarıyla tam bir ruh ve mânâ kahramanıdır. Onun derinlik ve enginliği, bilgi ve müktesebatıyla değil; gönül zenginliği, ruh safveti ve
Gönül insanı, ufku, inancı ve davranışlarıyla tam bir ruh ve mânâ kahramanıdır. Onun derinlik ve enginliği, bilgi ve müktesebatıyla değil; gönül zenginliği, ruh safveti ve
“Gömlek” tabiri, dilimizde bazen mecazî mânâda kullanılır. “Bu gömlek bol gelmiş” derken vazifenin hakkı verilmediğini ima ederiz. Kur’ân’ın muhtevası evrenseldir; sadece indiği döneme hitap etmez.
Hasta, annesiyle gelmişti; 16–17 yaşlarındaydı. Annesi oldukça endişeli görünüyordu. 9–10 yaşından beri düzensiz aralıklarla ateş ve karın ağrısı atakları ortaya çıkıyordu. Ağrı kıvrandıracak şekilde şiddetli
Aşk kanadını açmış uçuyorlar dört yöne, Kar-kış, yağmur demeden cesur göç Simurgları. Bu gurbetler sürecektir kim bilir kaç sene, Başlarında değildir, kalbde fetih tuğları. Dillerinde
“Gurbet (ya da sürgün) bir kişiyle memleketi arasına, bir insanın özüyle gerçek yuvası arasına zorla kazılmış onulmaz bir yarıktır.” diyor Edward Said.[1] Bu öyle bir
Dillerini anlayabilseydik, birçok hayvanın davranışları ve harikulâde kabiliyetleri ile bize çok önemli dersler verdiklerini görürdük. Yıllarca süren araştırmalar ve deneyler neticesinde çeşitli hayvanlara ait birçok
İnsanlığın babası Hz. Âdem’in (aleyhisselâm) Cennetten yeryüzüne indirilmesi ile başlayan hicret, insanlık tarihinin değişmez gerçeğidir. Kur’ân’da ismi geçen peygamberlerin neredeyse tamamı hicret etmiştir. İnsanlığa rehber
Hakların etkin biçimde korunması, sürdürülmesi ve uygulanmasında temel esas adalettir. Adalet ilkesine göre devlet, inancına ve kimliğine bakmaksızın tebaasının temel haklarını teminat altına almak zorundadır.
Bir gün Afrika yerlileri, topraktan ev yapmaya çalışırken harikulade bir hadiseyle karşılaşırlar. Kupkuru toprağı kazarken oval şekilli, koza gibi yapılar görürler. Kozaları elleriyle yavaşça parçalayıp